top of page

ADİ ORTAKLIK NEDİR?

ADİ ORTAKLIK NEDİR? KONSORSİYUM NEDİR? JOINT VENTURE (ORTAK GİRİŞİM) NEDİR?


Şirketler Hukukunda adi ortaklık nedir? Konsorsiyum nedir? Joint Venture ( Ortak Girişim) nedir? Hangi ilişkilerde karşımıza çıkmaktadır? Şartları ve unsurları nelerdir?


Adi ortaklık, uygulamada hayatın içinde çok fazla uygulama alanı bulmaktadır ve bir çok ortaklıklarda karşımıza çıkabilmektedir. Uluslar arası ilişkilerden gündelik hayatımızdaki ortaklıklara kadar adi ortaklıklar kurulabilmektedir. Ticari şirket olamayan ortaklıklarda da adi ortaklık hükümleri uygulanacaktır.



Adi ortaklık şirket tipinde en çok karşılaştığımız iki kavram konsorsiyum ve joint venture ( ortak girişim) ' dir.

Konsorsiyum: Kişilerin birlikte gerçekleştirmek için işin bir kısmının bir araya gelenlerden bağımsız olarak gerçekleştirmeyi üstlendiği durumda görülmektedir.

Joint Venture ( Ortak Girişim): Birbirinden ayrı olan şirketlerin, bir faaliyet gerçekleştirmek için veya kazanç sağlamak için beraber sorumlu olacak şekilde bir araya gelmeleridir.


Adi Ortaklığın Kuruluşu


Adi ortaklık bir tüzel kişilik olmadığı için, kuruluşu için şekil şartı bulunmamaktadır. Karşılıklı irade uyuşması adi ortaklık kurulması için yeterlidir. Ancak ispat açısından yazılı olarak sözleşme yapılması yerinde olacaktır. Ortaklık her konuda yapılabilir ancak bu durumda engelleyici olarak Borçlar Kanunu 26. ve 27. maddeleri karşımıza çıkmaktadır.

Adi Ortaklıkta İç İlişkiler

Ortaklar arasında ilişkileri ifade etmektedir. Ortaklar arası ilişkiler adi ortaklık sözleşmesi ile belirlenir. Ortaklar arasında ilişkilerin nasıl olacağı sözleşmede belirlenmelidir ve herhangi bir uyuşmazlık durumunda sözleşmeden faydalanılarak bu uyuşmazlıkların çözülmesinde fayda vardır. Ortaklığa getirilen sermayelerde ortaklar arası elbirliği mülkiyeti vardır. Ancak ortaklar isterlerse paylı mülkiyetin uygulanmasını da kararlaştırılabilirler. Bu durumda ortağın alacaklısı elbirliği mülkiyetinde sadece o ortağın tasfiye payını haczettirebilirken, paylı mülkiyet durumunda ise ortağın şirketteki payını haczettirebilecektir. Her ortak ortaklığa sermaye getirmek zorundadır. Sözleşmede aksine hüküm yoksa her ortak eşit sermaye getirir. Bundan dolayı bir ortak sermaye getirmeyen ortağa dava açabilecektir. Aynı zamanda sözleşmede aksine hüküm yoksa karı da, zararı da da ortaklar eşit paylaşacaktır. Ortaklık kararları kural olarak oy birliği ile alınmaktadır. Adi ortaklık sözleşmesi ile bu kural değiştirilerek oy çoğunluğu da belirlenebilmektedir. Ortaklara yönetim yetkisi verilmemiş olsa bile, her bir ortak inceleme ve denetleme yetkisine sahiptir. Ortaklar sözleşme ile ortaklığa yönetici atamamışlar ise, ortakların hepsi şirket yönetiminde söz sahibidir. Şirket yöneticisi dışarıdan da bir kararla atanabilecektir. Yönetici bu bağlamda ücret isteme hakkına sahiptir.

Adi Ortaklıkta Dış İlişkiler


Ana Sözleşme ile yönetici belirlenmişse, bu yönetici aynı zamanda ortaklığın dış ilişkilerinde temsilcidir. Ancak bunun aksi kararlaştırılabilir. Temsilci tarafından işlemlerin karşı tarafa açıklamasının yapılması gerekmektedir. Karşı tarafın bu durumu bilip ya da bilmemesine göre ya da bilebilecek durumda olmamasına göre, temsilcinin doğrudan ya da dolaylı temsili ortaya çıkacaktır.


Adi Ortaklıkta Ortak Değişiklikleri


Adi ortaklık daha çok kişisel ilişkilerle kurulduğu için genelde ortak değişiklikleri pek görülmez. Ancak değişim gerektiğinde sözleşmenin değişmesi gerektiği için, bu da ortakların oy birliğine tabidir. Ancak bunun aksi oy çoğunluğu ile sözleşmede ön görülebilir. Şirkete yeni bir ortak almak için tüm ortakların rızasının alınması gerekmektedir. Ortaklardan birinin payını üçüncü bir kişiye devretmesi durumunda devralan ortak sıfatına veya payına üçüncü bir kişiyi ortak etmesi durumunda devralan alt katılan ortak sıfatına haiz olacaktır. Borçlar Kanunu 633. madde gereği Bir ortağın fesih bildiriminde bulunması, kısıtlanması, iflası, tasfiyedeki payının icraya çevrilmesi veya ölmesi halinde, sözleşmede ortaklığın diğer ortaklarla devam edeceğine ilişkin hüküm varsa, bu durumlardan biri gerçekleştiğinde, o ortak veya temsilcisi ya da ölen ortağın mirasçısı ortaklıktan çıkabilir veya diğer ortaklar tarafından yazılı olarak yapılacak bir bildirimle ortaklıktan çıkarılabilir. Ayrıca ortaklıktan çıkarılma sebepleri olarak sözleşmede şartlar konulabilir. Haklı nedenle fesih şartları konularak, bu şartlar uyarınca ortağın ortaklıktan haklı nedenle feshi yapılabilir. Ortaklıktan çıkan ya da çıkarılan ortağın payı diğer ortaklara payları oranında kendiliğinden geçecektir. Ortaklıktan çıkan veya çıkarılan ortağın, ortaklığa kullanımına bıraktığı eşyayı diğer ortaklar geri vermekle yükümlü olduğu gibi, çıkan veya çıkarılan ortağın, çıktığı tarihteki ortaklık tasfiye edilmiş gibi payına düşen tasfiye payını da vermekle diğer ortaklar yükümlüdür. Tasfiye payı uzman kişilerce hesaplanır, anlaşamama durumunda hakimin müdahalesi dava yolu ile talep edilebilir. Aynı şekilde çıkma tarihinde borç varsa, çıkan ortak bu durumda zarara da katlanacaktır.


Adi Ortaklığın Sona Ermesi


Adi ortaklık Dağılma (İnfisah) ya da Fesih (Dağıtma) ile sona erer.

Dağılma (İnfisah) Sebepleri: Borçlar Kanunu 639. ve 640. madde hükmünce;

1) Amacın gerçekleşmesi ya da gerçekleşmenin imkansız hale gelmesi

2) Mirasçılar ile ortaklığın devam edeceğine dair önceden yapılmış bir anlaşma yoksa ortaklardan birinin ölmesi

3) Sözleşmede ortaklığın süreceğine dair bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin iflas etmesi, kısıtlanması veya tasfiye payının cebri icra yolu ile paraya çevrilmesi

4) Belirli süreli kurulmuş ortaklıkta sürenin dolması. Ancak Borçlar Kanunu 640. madde uyarınca süre dolmuş olsa dahi, faaliyetlerine fiilen devam ediyorsa ortaklık belirsiz süreli ortaklığa dönüştürülmüş sayılır.


Fesih (Dağıtma) Sebepleri: Borçlar Kanunu 639. madde hükmünce;

1) Bütün ortaklar sona erdirmek isterse

2) Fesih bildirimi ile sona erdirilebilir. Ancak sözleşmede fesih hakkı kanunla bildirim hakkı saklı tutulmuş veya belirsiz süreli ya da ortaklardan birisinin ömrü boyunca sürmek üzere kurulmuş ortaklıklar ile sınırlandırılmıştır.

3) Haklı bir sebep varsa mahkeme kararı ile sonlandırılabilecektir


Adi ortaklığın sonlanması ile tasfiye işlemlerine başlanır. Sözleşmede bir tasfiye memuru atanmamışsa, tasfiye tüm ortaklarca gerçekleştirilir. Anlaşamama durumunda hakimden tasfiye memuru atanmasını isteyebilirler. Tasfiye sırasında öncelikle dış tasfiye yapılır daha sonra iç tasfiye yapılır. Sözleşmeden doğan, ortakların birbirleri, kendileri ile şirket arasındaki bir ortağın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacak davaları, alacağın muaccel olduğu andan itibaren zaman aşımı 5 yıldır.


Comments


bottom of page